Dünya oyuncak pazarının büyüklüğü yaklaşık 130 milyar olarak tahmin ediliyor. Pastadan en büyük payı ise 65 milyar dolarlık ihracatıyla Çin alıyor. Türkiye’de durum nasıl? Sektör temsilcilerinin verilerine göre 1 milyar dolarlık pazar söz konusu. TUİK verileri de 2023’te 92 milyon dolarlık oyuncak ihracatı yapılırken 408 milyon dolarlık ithalata imza atıldığını gösteriyor.
PANDEMİDE YATIRIMLAR ARTTI
Oyuncakçılar Derneği (OYDER) Başkanı Raşit Akar sektörle ilgili verileri Hürriyet’e anlattı. Pandemi döneminde yerli üreticinin payının arttığını ve 100’den fazla yerli imalatçının rekabet ettiği bir piyasa oluştuğunu söyleyen Akar, bu rüzgârın tersine döndüğünü belirtti. Çin’in tüm dünyayı domine ettiğinin altını çizen Akar, “Pandemi döneminde Çin’in kapılarının kapanması ve navlun fiyatlarındaki artıştan dolayı Türkiye’deki oyuncular çok ciddi yatırımlar yaptı. İyi cirolar da elde edildi ancak bu sürdürülebilir olmadı. İhracatta zorluk çekiyoruz, sektör iç piyasaya döndü. İç piyasada da Çin’den ciddi baskı var. Çinli firmalar fiyatlarını sabit tuttu, bazıları yüzde 10 aşağı çekti. Buna ürün çeşitliliği de eklenince Çin dünyanın en önemli oyuncusu haline geldi” dedi.
TELEFON VE TABLET ETKİSİ
Raşit Akar, sektörün makro verilerini verdikten sonra ciddi bir sosyal dönüşüme de dikkat çekti. İki ana unsurun oyuncak sektörünü olumsuz etkilediğini belirten Akar, bunları şöyle anlattı: “Bu sorunlardan biri nüfustaki yaşlanma ve doğurganlığın azalması. Doğurganlık oranımız düştü. Çocuk sayımız azaldı. İkinci sorun ise dijitalleşme. Türk oyuncak endüstrisinin katma değerli, yenilikçi ürünlere yönelmesi gerekiyor. Çağın çocuklarını yakalamak lazım. Çocuklar üç veya dört yaşından sonra tablet ve telefon etkisine giriyor. Altı yaşından sonra ise oyuncakla işleri kalmıyor. Dijitalleşmenin etkisiyle altı yaş üstü oyuncak gruplarında yüzde 30’luk satış kaybı yaşandı. Çocuklarla ilgili zaman dar, o yüzden kaliteli ve eğitici oyuncaklara ülke olarak değer vermemiz gerekiyor. Ailelerin oyuncaklara ulaşması için KDV oranlarının yüzde 10’a düşürülmesini arzu ediyoruz. Çünkü oyuncak bir ihtiyaç.”
Akar’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye’de çocuk başına oyuncağa verilen para da Avrupa ortalamasının gerisinde. Akar, “Avrupa’da ortalama çocuk başına oyuncak harcaması yıllık 200 dolar civarındayken Türkiye’de bu rakam 50-60 dolarlarda. Oyuncaktaki regülasyonlar, test raporları, hammaddeler ciddi maliyet. Özellikle gümrüklerde ürünlerin testi olmasına rağmen burada tekrar test raporu isteniyor. Bu da ürünlerin fiyatına ek yük getiriyor. Ürünler zaten pahalı, vergi oranları da yüksek, oyuncak fiyatı rafta ortalama üç katına çıkıyor” diye konuştu.
ABD’YE ÇİN ÜZERİNDEN GİRECEK
Enfal Oyuncak Yönetim Kurulu Başkanı Furkan Karaduman, maliyet sorununa Çin’de yatırım yaparak çözüm arayanlardan. Çin’in pazarın yüzde 70’ine hakim olduğunu ifade eden Karaduman, önceki gün yeni yatırımlarını bir toplantı ile anlattı. Çin’den Amerika pazarına açılmayı hedeflediklerini belirten Karaduman, “Let’s Be Child markamızı hem Türkiye’de hem de Çin’de üretip ihraç edeceğiz. Çin’deki fabrika bize ait olacak. Amerika’da oyuncak pazarı çok büyük. ABD, pandemi sonrası Çin’den alımlarını düşürdüğü için bir Türk markası olarak bu pazarda güçlü şekilde yer alma fırsatı görüyoruz” dedi.
Karaduman, geçen yıl 1 milyon adetin üzerinde oyuncak sattıklarını, bu yıl ise hedeflerinin 1.5 milyon adet olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Satışlarımızın yüzde 20’si ihracat ve şu anda 24 ülkeye ihracatımız bulunuyor. Oyuncak alırken boyasına, kokusuna, üretici ve imalatçı bilgilerine bakılmalı, CE işareti sorgulanmalı. Kaçak oyuncaklara dikkat edilmeli.”