Tuncer Bakırhan’dan Bakan Tunç’a kayyum yanıtı: Siz teyakkuzdaysanız, bizim halkımız çoktan teyakkuzda, artık kayyum dönemi kapandı

T24 Haber Merkezi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Bakırhan, Cumhurbaşkanının seçim sonuçlarına saygı göstereceğini belirtmesine rağmen, bu sözün Kürtler hariç olduğunu ima ettiğini dile getirdi. Kürt illerinde yapılan ziyaretlerde, ziyaret edilen hemen hemen her evde kayıp kişilerin olduğunu, yerel yönetimler üzerinden kumpas ve algı operasyonlarının sürdüğünü belirtti. Ayrıca, geçmişte yaşanan faili meçhul cinayetlere dair belgelerin bulunmasını örnek göstererek, bu tür saldırılara yabancı olmadıklarını ifade etti.

Bakırhan, Kobani ve Tahir Elçi davalarına da değinerek, birçok partili arkadaşının haksız yere cezaevinde olduğunu, özgürlüklerin ve hukukun çiğnendiğini vurguladı. Tahir Elçi’nin katillerinin bulunamamasını eleştirerek, yetkililerin bu konuda isteksiz davrandığını ve adaletsizliklere göz yumduğunu belirtti. Yargı sürecinin adil olmadığını, tehdit ve algı operasyonlarına rağmen hak arayışından vazgeçmeyeceklerini söyledi.

Adalet Bakanı’na “kayyum tehdidi” konusunda yanıt vererek, artık o dönemin sona erdiğini ve halk iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini savundu. DEM Parti’nin çürümeye karşı mücadele edeceğini, barış ve demokrasi için çabalayacaklarını ve hiçbir tehdit karşısında geri adım atmayacaklarını ifade etti.


Bakırhan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

MGK’ye ait belgeler ve faili meçhuller

“Bugün Kürt illerinde, ziyaret ettiğimiz hemen hemen her evde faili meçhul yakınları bulunuyor. Kumpaslar ve algı operasyonları yerel yönetimler üzerinden sürdürülmeye çalışılıyor. Bu tür saldırılara yabancı değiliz; geleneği olan partilerimiz defalarca benzer saldırılarla karşı karşıya kalmıştır. Örneğin, geçtiğimiz günlerde bir kağıt toplayıcısının deposundan çıkan ve MGK’ye ait olduğu belirtilen bir belge, 90’lı yıllara ait faili meçhul cinayetlerin planlarını içeriyordu; bu da yaşananların kanıtıdır.

Kobani ve Tahir Elçi Davaları

Onlarca arkadaşımız cezaevinde bulunuyor. Eş Genel Başkanlarımız ve partili yoldaşlarımız sadece bir tweet nedeniyle yargılanıyorlar. Özgürlükler yıkıma uğratıldı, hukuk can çekişiyor. Diyarbakır caddelerinde işlenen bir cinayetin failleri bulunamıyor. Tutuklananlar, savcının eliyle beraat ettirilmeye çalışılıyor. Karıncayı görüntüleyebilen teknolojiye sahip olanlar, bu katilleri bulamıyor. Amed’in her karışını mobeselerle gözleyebilenler, Tahir Elçi’nin katillerini bulamadılar veya bulmak istemiyorlar. Bu yetmezmiş gibi, yargılananların da beraat ettirilmesi isteniyor. Biz bu kararın takipçisi olacağız. Tehditleriniz ve algı operasyonlarınız, bizim bu haklı mücadelemizden vazgeçmemizi sağlayamayacak.

Adalet Bakanı Tunç’a kayyum yanıtı

Tüm bunlar yaşanırken, sabah DEM Parti, akşam DEM Parti diyerek bize parmak sallıyorlar. Biz ne tehditlerinizden ne de algı operasyonlarınızdan korkarız. Haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Adaleti sağlamakla görevli olması gerekenler kayyumlarla bizi tehdit ediyorlar. Siz teyakkuzdaysanız, bizim halkımız çoktan teyakkuzda. Artık kayyum dönemi kapandı. Van’da sizlere gereken ders verildi. Halkın iradesine, halkın iradesi olarak gördüğü belediyelere kayyum atayacağınızı düşünürseniz yanılırsınız. Bu sefer irademizi asla gasp ettirmeyeceğiz.

Son 3 ayda 425’ten fazla işçi katledildi. Her gün kadınlar katlediliyor. Her yıl binlerce çocuk istismara maruz kalıyor. İnsanlar çöplerden yemek topluyor. İnsanlar evlerini yurtlarını terketmek zorunda kalıyor. Bu çürüme tablosuna son vermenin partisidir DEM Parti. Barış ve demokrasiyi getirmek için mücadele edeceğiz. Tek bir geri adım atmayacağız.

“Ekonomik krize karşı alınması gereken 10 adım”

1- Asgari ücreti her ay sendikaların belirlediği yoksulluk sınırının yarısına eşitleyelim. 3 ayda bir güncelleyelim.

2- En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkartalım. Kademeli emeklilik sistemiyle sosyal adaleti sağlayalım.

3- Esnaflara ucuz kredi imkanı sağlayalım ki, sigorta primlerinde kolaylık sağlayalım ki istihdama katkı sunulsun.

4- Küçük esnafın 100 bin liraya kadar olan borçlarını silelim.

5- Vergi adaleti için çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alalım. Vergi muafiyeti gibi istisnalara artık son verelim.

6- Çiftçilerin temel gider kalemlerinden olan mazot, gübre ve elektrik gibi girdilerin ucuza temin edilmesini sağlayarak üretimin çoğalmasını teşvik edelim.

7- Bireysel borçlanmayı ortadan kaldırmak için 50 bin tlye kadar hane geliri olanların kredi borç faizlerini silelim ve yeniden yapılandıralım.

8- Engellileri KPSS kapsamında, hemen 20 bin kişinin işe alımını gerçekleştirelim. Kamuda engelli istihdam kotasını yüzde 6’ya çıkaralım.

9- Gençlere temel gelir desteği sağlayalım. Burslarını insanı şartlara çekelim. Geçik sıkıntısı çekmeyecek şekilde yaşamalarını sağlayalım.

10- Barınamayan öğrenciler için bir atılım başlatarak barınma sorunlarını tarihe gömelim.

Bu 10 maddenin hangisi Meclis’ten geçmez? Bu 10 maddeyi geçirseler, emekliler, emekçiler, çiftçiler, küçük esnaf, engelliler ve öğrenciler rahat bir nefes alacak.

1 Mayıs mesajı

8 Mart ruhunu Newroz coşkusuyla birleştirdiğimiz gibi, Newroz’da sahaya çıkan milyonların gücünü 31 Mart’ta zaferle taçlandırdık. Şimdi ise 31 Mart’taki başarımızı 1 Mayıs alanlarına taşıyarak işçi ve emekçinin gücünü tüm dünyaya göstereceğiz. 1 Mayıs, 31 Mart zaferimizin mesajını halklara iletecek önemli bir dönüm noktası olacak. Kürt halkının direnişi ve 1 Mayıs’ın devrimci ruhu birbirinin kardeşidir. İşçileri, emekçileri, kadınlarımızı ve DEM Parti’ye gönül vermiş herkesi Taksim’de 1 Mayıs çoşkusuna katılmaya davet ediyorum.”


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir